Onları görüyoruz… Çünkü Frodo Baggins ve Harry Potter’ın sihirli görünmezlik pelerinleri şu anda üzerlerinde değil… Eğer, giymiş olsaydılar göremezdik ama artık siz de görünmez olabilirsiniz. İyi de herkes olursa ne olacak? Mesela, üretilen yeni nanoteknoloji ya da cismin yaydığı ışını kontrol altına alma yöntemi sayesinde koskoca bir ordu görünmez olursa… Yahut da bomba taşıyan bir terörist…
Tarihin ilk çağlarından beri insanoğlunun en büyük hayallerinden biridir, görünmez olmak, hayal dünyasında iksiri de vardır pelerini de… Diğer yandan bilimadamları, kadim çağlarda ise simyacılar, büyücüler, sihirbazlar bunu gerçekleştirmek için çok uğraştı. Hakkında sayısız şehir efsanesi de vardır ve komplo teorileri de üretilir.
Evet, insanlık bilim alanında büyük adımlar atıyor ama bunlar, belki de Kadim dünya simyacılarının başarmış olduğu gizli ilimlerdir aslında. Mesela, bizim yeni dediklerimiz
Clavicula Salomonis’te yazanlardan ya da Ortaçağ’da Engizisyon’da yakılan çadı ve büyücülerin yaptıklarından farklı değildir.
2009’da Bilkent Üniversitesi’nde nanoteknoloji ile bir adım atılmıştı; 2010’da ise Almanya’da yine Türk bilimadamlarının içinde olduğu bir çalışma ile cismin yaydığı ışını kontrol altına alarak görünmezliğe, görünmezlik perdesi-pelerinine doğru önemli bir adım daha atıldı.
Bu iki çalışma öncesinde de Kaliforniya Üniversitesi’nde benzer bir araştırma olumlu sonuçlanmıştı. En sondan başlayarak görünmezlik yolculuğuna çıkalım…
Science dergisinde Mart 2010’da yayınlanan araştırmanın ekip şefi Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü’nden Tolga Ergin, dönüşüm optiği kullanılarak görünmezliği sağladıklarını açıkladı.
Bu teknolojiyle, ışığın yayılımı yönlendirilebiliyor, kontrol altında tutulabiliyor.
Ergin ve meslektaşları, fotonik kristaller kullanarak bir görünmezlik perdesi elde etti. Bu perdeyle, altın bir yüzey üzerindeki küçük bir yumruyu görünmez hale getirmeyi başardılar.
Bu perde, özel merceklerden oluşuyor. Perde ile, yumrudan çıkan ve görünürlüğünü sağlayan ışık demetleri yönlendirilerek cisim gizleniyor. Bu işlem, bir cismi halıyla örtüp gözden uzak hale getirmeye ve sonra halıyı da görünmez yapmaya benziyor. Buradaki mercek sistemi ile oluşturulan perde, cismi örten ancak görünmeyen halı gibi davranıyor.
Ergin, Reuters’a telefonla yaptığı açıklamada, ”Elde ettiğimiz sonuçlar oldukça heyecan verici, çünkü insanoğlu her zaman görünmezlik istemiş veya görünmezlik pelerinine sahip olmayı düşlemiştir. Bizim çalışmamız, bunun mümkün olabileceğine dair ilk ipucunu sağladı. Bu tekniğin işe yaradığını gösterdi” dedi.
Ergin, her ne kadar bir insan veya bir arabanın, uyguladıkları bu teknikle görünmez hale getirilmesi için uzun yıllar daha çalışılması gerektiğini de söylese de çalışmaların gelmiş olduğu boyut çok daha ileride olabilir.
KALİFORNİYA-BİLKENT
Kaliforniya Üniversitesinden bilim adamlarının yaptığı metal ve gümüş partiküllerden yapılan kumaş ışığı yansıtmıyor ve emiyor; böylece görüntü kırılmasıyla hareketsiz cisimler görünmez hale geliyordu. Bilkent’in yaptığı ise çok daha teknolojik…
Bilkent, nanoteknolojik kumaştan görünmezlik pelerini yaptı ama bu sadece sizin için kullanılmayacak doğal olarak, askeri bir malzeme de olacak. Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi araştırmacıları, ”doğada kendiliğinden var olmayan özellikler gösterebilen sihirli materyaller” denilen Metamalzemelerden yapılmış ve cisimleri belli frekanslarda görünmez kılan nanoteknolojik bir örtü geliştirdi.
Bilkent Üniversitesi NANOTAM doktora öğrencisi Atilla Özgür Çakmak’ın geliştirdiği ”görünmezlik pelerini” teknolojisi, askeri araçların üzerine kaplanacak bir metamalzeme sayesinde istenilen frekans bandında, tankların hatta havadaki uçakların görünmezliğine olanak sağlıyor.
Çakmak’ın ürettiği ”görünmezlik pelerini”, parazit ve gürültü oluşturmadığından dünya literatürüne de pek çok yenilik katıyor.
Görünmezlik sağlamak için yapılan aslında 3 şey var. Saklanacak cismin elektromanyetik dalgaları saçmasını önlemek… Dalgaların ona çarpmasını engellemek… Saklanacak cisme çarpan dalgaların gelişigüzel saçılmasını önlemek. Tam görünmezlik ise teorik olarak uzayda arındırılmış bir bölge yaratmakla mümkün olacak.
Araştırma bölümünde yapılan deneyde, alıcı ve verici arasına konan metal bir silindir elektromanyetik ifadelerle ”görünmez” kılındı. Radyo frekanslarıyla görülemeyecek hale getirildi. Çakmak’ın geliştirdiği metamalzemelerle saklanmak istenilen cismin etrafı kaplandığında belli elektromanyetik dalgalar için görünmez kılındı. Ayrıca elektronik gölgesi de ortadan kaldırıldı. Zaten en büyük sorunda bu, cismin etrafında elektronik gölge bırakmamak. Bu durumda elektromanyetik dalgalarla yapılan taramalarda metal silindir farkedilmez oldu.
Bu sistem tabii ki sadece bizde geliştirilmiyor. Bütün büyük ülkeler bu tip teknolojilerin peşinde bu örtü ile mesela bir tankın üzeri örtüldüğünde uçaklar veya radarlar onu bulamayacak.
Tabii ki başka lokal kullanım alanları da olacak. Bir hastanın vücuduna yerleştirilen metalik implant ya da kalp pili bu malzemeyle kaplandığında MRI’a girmekte bir sorun olmayacak ya da medikal cihazların kaplanması sayesinde alışveriş merkezlerinde, havalimanları gibi güvenlik kontrol noktalarında bunlar ötmeyecek. Bu iyi ama kötü niyetlilerin eline geçtiğinde insan vücuduna girebilecek kadar geliştirilmiş bu ve benzeri malzemelerle kaplı silahlar, bombalar da güvenlik sorunları yaratacaktır.