Beyinsiz ve duygusuz bir canlı olarak yalnızca deniz süngerleri vardır sanırdım sende varmışsın meğerse.
Ve sen verdiğim hiçbir emeğe, çektiğim hiçbir acıya değmiyorsun.
İnsan olmak kuruş ile değil, duruş ile ölçülür.
Bahçıvansın biberin yok dalyaraksın haberin yok.
Aslında karakter erken yaşta oturuyor ama seninki oturmaya mı geldik diyip twerk yapar gibi.
Ne ihanet eder sevdiğimizi bırakırız yarı yolda. Nede ihanet edip yarı yolda bırakanları affederiz bu hayatta.
Yüreğinde kolpalık olanlar, adamım diye gezmesin. Ruhu fahişe olanların yanında, kendine yer beğensin.
Beni en acımsar halinle sevme ey sevgili. Acılarla boğuşmaya alışık yüreğim. Sevene can veririz de, vefasız olana sitemle doludur kaderim. Ya tam sevip gerekirse bu aşk için ölmelisin. Ya ucundan tutar gibi sevmeyip, çekip gitmelisin.
Öyle bir aşktı ki bu. Ben yerle bir oldum da, bir onla bir olamadım.
Hedeflerin varsa, yolda kimseyi bekleyip oyalanma dostum. Zaten hayat böyledir. İşi olan koşar adımlarla sana yetişir.
Senin hile yapıp zar tuttuğun yerde, ben hayata kafa tutarım. Bu hayat oyununda sen hileyle, ben mertçe oynarım.
Bizden nefret ettiğinizi biliyoruz. Çünkü sizin gibi gevşek değiliz. Siz ne düşünürseniz düşünün, bu ortamda biz kendimize kefiliz. Siz kendi adınıza bile şüpheyle yaklaşırken, biz kendimizden emin adımlarla ilerleriz.
Sanma ki sensiz ölürüm ben. Gidenin yeri elbette dolar. Gün olur harman olur, aklına düştükçe hayallerin solar.
Vaktinde sizler için yaptıklarımı bilmeyenler, elbet bir gün geçte olsa, size kattığım değeri anlarsınız. Lafa gelince doğrucu Davut olmak kolay olsa da, bilin ki hepiniz birer yalansınız.
Moda yarışmasına katılsalar, ihanet elbisesini giydiklerinde yarışmanın birincisi seçilecek insanlar var.
Sizin gibilerin artist olduğu yerde, ben yönetmen koltuğundayım. Sizin figüran olduğunuz yerde, ben başrol oynarım.
Sokakta yolunuzu kaybetseniz belki bulursunuz ama, yüreğimde yerini kaybedenler, bir daha asla yolunu bulamazlar.
Bir üflesem, kuş olup uçacaksın. Ama nasıl bir cesaretse, hala bana ayar verme amacındasın.
Hayatta arzu ettiklerin için, delice savaşmasını bileceksin. Bunu yaptığın anda, kaybettiklerine asla üzülmeyeceksin.
Serçe kadar yüreğe sahip olmayan zavallıların, zürafa gibi dili olmasına şaşıyorum. Varsın bunlar sende olsun. Çünkü ben, bunlarla eğlenceme bakıyorum.
Yeter ki gelmesin sırtın bir kere yere. Geldiğinde görürsün kardeşin kim, dostun kim, sığınacağın limanlar nere.
Düştüğüm her kuyudan, kendi çabalarımla çıktım ben. Ne bir el uzatan oldu, ne bir ip atan. İşte bu yüzdendir, senin beni hiçbir şekilde anlayamaman.
Bugüne kadar çok değer verdim size. Şimdi uzaktan izliyorum. Ve izledikçe daha iyi görüyorum ki, cümleniz yalansınız özünüzde.
Alın yazısı olmak isteyeceğim alnın, secde görmesi gerek. Secde görmeyen alınlarda, altın yaldızlı yazı olsam neye gerek.
Hayatta her seçim cesaretin değildir. Bazen vazgeçtiklerin, en büyük cesaretindir.
Kara kalem resimler çizdiğimi görenler, beni renk körü zannediyor. Kimin rengi nedir çözemediğimi, kimse bilmiyor.
Mutluluk rollerim yalandır. Beni dostlarım mutlu etmiyor. Öyle bir kara sevdaydı ki bu, kendi gitse de içimdeki acısı bitmiyor.
Aşk dediğin, sadece dudaklardan dökülen birkaç kelime değil, gözlerden anlamlıca süzülen yaştır. Amacım biriyle öylesine sevgili olmak değil, uğruna ömrümü adayabileceğim aşkı bulmaktır.
Her insan bir olacak değil ya! Kimisi vardır en yüce sevgiye layıktır. Kimisi vardır ne kadar seversen sev, hala en aşağılıktır.
Bugüne kadar, her zaman iyi niyetimden dolayı kaybettim. En sonunda canıma tak etti. İyi niyetimi de kaybettim.
Canımdan bezdirdin, yeter artık ey keder. Gideceğin başka kimse yok mu? Misafirlik dediğin, birkaç gün sürer.
Beni bir sıfır olarak gören maskeli dostlarım bilsin ki, evet sıfırın etkisi yoktur ama, kaybedeceği bir şeyde yoktur şu hayatta.
Bizler delicesine sevip de, bu hayatı boş verenleriz. Hayat dediğin bize bir oyuncak oldu. Biz bu dalgalı denizde yüzenleriz. Bizi hiçbir zaman lüks ortamlarda bulamazsın. Biz dost meclisinde olanlarız. Bize sakın dostluktan dem vurma. Bizler can dostlarımız için, gözünü kırpmadan ölenleriz.
Boşuna ağır gelmesin sana söylediklerim. Bugüne kadar dualarımla, bugünden sonra beddualarımla hayat süreceksin. İstediğin kadar uzaklaş benden, yaptığın yanlışlarla öleceksin.