Bazı mekanlarda, dünyanın şaşırtıcı ve inanmayacağınız şeyleri olabiliyor. Ancak Dünyamız üzerinde varlıklarıyla bir gerçektir.
Su, hava ve ateş, dünyamızda bilinen ama büyüleyici şeylerden bazıları olarak sayılabilir. Doğada hayallerimizin çok ötesinde birçok şey de bulunuyor. Nadir de olsalar doğada böyle şaşırtıcı şeyler var. Bunlar; belirli bir jeolojik yapıya, ülkeye veya ekosisteme özgü olabiliyor. Bunlar sadece şaşırtıcı değil, aynı zamanda gizemli, garip ve inanılmaz. Bunlar doğa işçiliğinin bir örneği ve insan gücünün çok ötesindedir.
Doğada inanmayacağınız 10 muhteşem gerçek şeyin listesi :
10. Yelkenli Taşlar, ABD
Yelken taşları; kayaların veya taşların bir yerden diğerine kaydığı, geride bir iz bıraktığı inanılmaz bir jeolojik olaydır. On yıllar boyunca bilim adamları, jeologlar ve teorisyenleri şaşırtmayı sürdürüyor. Bu ünlü gizem çeşitli yerlerde gerçekleşiyor ve en ünlü olanı California’daki Death Valley Ulusal Parkı olan Racetrack Playa’dır. Bu olayı açıklamak noktasında gizem, 2006 yılında Ralph Lorenz adında bir NASA bilim adamının teorisine kadar gizemini koruyordu. Bu teoride, rüzgarın bu ağırlıktaki kayaları sürüklediği açıklanıyor.
9. Baigong Boruları, Çin
Baigong Boruları doğanın eşsiz bir yaratımıdır. Gizemli Baigong boruları Çin’in Qinghai eyaletindeki Baigong Dağı’nda bulunur. Varlıkları bilinmeyenler için, bir dizi boru benzeri yapıdır. Bu borular 1996 yılında Çinli bir yazar olan Bai Yu tarafından Qaidam Havzasının uzak kısımlarını araştırırken bulundu. Bazıları bunların, ağaç fosilleri veya ağaç kökleri olduğuna inanıyor.
Araştırma ve raporlar üzerine boruların, yüzde 30 demir oksit (oksitlenmiş demir) ve büyük miktarlarda silikon dioksit ve kalsiyum oksitden yapıldığı görüldü. Boruların malzeme bileşimlerinin yaklaşık % 8’i ise henüz tanımlanmamıştır. People’s Daily’nin 2007 tarihli bir makalesinde , Çin Deprem İdaresi bilim adamları boruların radyoaktif malzeme içerdiğini bildirdi. Bu borular kayanın içine gömülüdür ve 150.000 yıl kadar eskidir. Uzaylı bir malzeme mi yoksa, doğanın yarattığı bir yapı mı olduğu konusunda hala sır perdesi aralanmadı.
8. Saç Buz, 45-55°N Arasındaki Enlemlerde Bulunan Birkaç Ülke
Saç buzu, şaşırtıcı olduğu kadar dünyanın dört bir bilim adamları ve araştırmacıların çalışmalarıyla nihayet çözülmüş olan bir başka gizemdir. Köpüklü “Saç Buz” un narin ve güzel telleri soğuğa toleranslı mantarlar tarafından oluşturuyor. “Hair Ice – Saç Buz” ilk olarak 1918’de ünlü bilim adamı Alfred Wegener tarafından keşfedildi. Neredeyse bir yüzyıl sonra, bilim adamları ölü ıslak odun üzerindeki mantar köklerinin oluşumdan sorumlu olduğunu keşfetti ve “Saç Buzunun” şaşırtıcı gizemi çözüldü. Kanada, Hindistan, Almanya, İrlanda, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve daha birçok ülkede bulunurlar.
2015 yılında sorumlu mantar Exidiopsis Effusa tespit edildi. Saç buzu, sadece 0.01 milimetre (0.0004 inç) çapında ağaçların çürümesi üzerine oluşan bu mantar yardımıyla büyüyor. Mantar ayrıca ince ve güzel tellerin aynı saatte 32 derece Fahrenheit (0 santigrat derece) sıcaklıkta kalmasına yardımcı oluyor.
7. Kawah Ijen, Endonezya Elektrik Mavi Alevler
Endonezya’daki bir yanardağ, gece muhteşem görünen mavi lav ve mavi alevler üretir. Ijen yanardağ kompleksi, sıradışı Kawah Ijen yanardağını ve dünyanın en büyük asidik gölünü barındıran bir grup volkandır. National Geographic , Kawah Ijen’in elektrik mavisi alevlerinden bahsettikten sonra, dünyanın dört bir yanından gelen turistler bölgeye yöneldi. Bir başka mavi alevler atan yanardağ Hawaii Yanardağıdır, ama orada neden olarak metan gazları gösteriliyor. Oysa Kawah Ijen’inki yüksek kükürt gazlarından kaynaklandığı ortaya koyuldu. Mavi lav yanardağa geceleri muhteşem görüntüler kazandırıyor. Kawah Ijen’deki olağan dışı kükürt miktarı bilim adamları arasında bir araştırma konusudur ve bir gizemdir.
6. Salar de Uyuni (Yansıtıcı Tuz Daireleri), Bolivya
Salar de Uyuni veya yansıtıcı tuzlu daireler, dünyanın en büyük tuzlu daireleridir ve bu da muhteşem bir panoramik manzara sunmaktadır. Bu tuz düzlüklerinin, yakındaki göllerin üstüne ince bir su tabakası oluşturmak için taştığında dikkat çekici bir şekilde yansıtıcı oluyor. Salar de Uyuni, Bolivya’nın güneybatısında, Altiplano’nun 4.050 kilometrekareden daha büyük bir alanı kaplayan And Dağları’nın bir parçasıdır. Dünyanın en büyük tuz düzlüğü, uzun zaman önce buharlaşan tarih öncesi göllerin kalıntılarıdır. Ufuk boyunca uzanan kalın bir tuz kabuğunun geniş bir bölgeye bırakıldığı biliniyor. Yaban hayatı bölgede seyrek ama birkaç pembe flamingoya ev sahipliği yapıyor .
Bölge bir su tabakası ile dolduğunda, gökyüzünün nefes kesen bir yansımasını görebiliyorsunuz. Bu düzlükler, lityum ve tuz bakımından çok zengindir. Bölgede tuz ve lityum çıkartıldığını görebilirsiniz. Salar de Uyani, dünyanın ilk tuz oteline ev sahipliği yaparak Bolivya ve Güney Amerika’nın önemli bir simgesi haline geldi.
5. Baykal, Rusya Turkuaz Buz Gölü
Baykal Gölü, hacim açısında en büyük tatlı su gölü, en derin göl ve dünyanın en eski gölü olma özelliklerine sahiptir. Gölün sunabileceği güzel bir şey daha var. Göl kışın donuyor güzel turkuaz buz arkasında yaprakları ortaya çıkıyor. Bu buz taşları güneşte parlıyor, gözlerinize yatıştırıcı bir etki veriyor. Gölün yüzeyi kış aylarında düzensiz olarak donuyor, elmas kesimli buz blokları bu aşamada yüzeye itiliyor. Bu durum cevherin yüzeyde görünmesine neden oluyor. Berrak buzun arasından geçen güneş ışığı ise onu masalsı bir turkuaz mücevher haline getiriyor. Rus fotoğrafçı Alfred Trofimov, bu dünya harikasını mükemmel bir şekilde yakalayan ve onları “gezegenimizin incisi” olarak adlandıran ilk kişi oldu.
4. Danxia Landform, Çin
Danxia landform, gökkuşağı renkli dağlarda oluşan bir dağlık manzara. Gökkuşağı Dağları, Çin’in Danxia Landform Jeoloji Parkı’nda bulunuyor. Bu eşsiz jeolojik oluşumlar dünyanın dört bir yanından gelen turistleri büyülemektedir. Güzel renk katmanları, 24 milyon yıldır birlikte sıkıştırılan kırmızı kumtaşı ve minerallerin sonuçlarıdır. Bu araziler, Büyük Himalayaların yaratılmasından sorumlu olan tektonik hareketlerin bir sonucudur. Doğanın milyonlarca yıl boyunca bu güzel renk, vadiler, şelaleler, dağlar ve doğal sütun desenlerini oluşturmak için çalıştığı söylenebilir. Danxia yeryüzü biçiminin bir başka tuhaf özelliği, çeşitli boyut ve şekillerde çok sayıda mağaraya sahip olmasıdır. Bu mağaraların bazıları birbiriyle bağlantılıdır. Derin ve son derece izole edilmiştir. 2010 yılında, birkaç Danxia manzarası bir Dünya Mirası Alanı olarak kabul edilmiştir.
Benzer bir manzara, Britanya Kolombiyası’nda da görülebilir. Bunlara da, daha önce Rainbow Dağları olarak bilinen Rainbow Aralığı denmektedir.
3. Parlayan Mavi Dalgalar, Maldivler
Maldivler dünyanın turistler için harika bir yeridir ve balayı için seçilen bir noktadır. Ziyaretçiler Maldiv adalarının deniz kıyısındaki güzel parlayan mavi dalgaları görüyorlar. Bilim adamları, bu muhteşem mavi dalgaların, sıcak kıyılardaki biyolüminesan planktondan kaynaklandığını keşfettiler . Gece parıltısı ile göze yatıştırıcı etkisi bilinse bile, planktonun bir savunma mekanizmasıdır. Stresli olduğunda parlama eğilimindedirler. Bu mikroorganizmalar, lusiferin adı verilen bir kimyasal kullanarak biyolüminesans üretir. Bu organizmalar dinoflagellatlar olarak bilinirki bunlar ışık yayarlar. Işığı kendi başlarına üretebilirler. Başka canlılar gibi herhangi bir dış yardıma ihtiyaç duymazlar. San Diego, Vietnam, Jamaika, Avustralya ve Tayland gibi diğer deniz kıyıları, bu büyülü mavi ışık yayan organizmaların manzaralarını taşıyor.
2. Sinek Şofben, Nevada
Nevada’daki Sinek Şofben (Fly Gayzer) özel bir arazide Nevada’nın Washoe İlçesinde bulunuyor. Sinek Şofben 1,5 m yüksekliğinde ve 3,7 m genişliğinde rengarenk olarak duruyor. Doğal şofben, yakındaki teras havuzlarına kaplıca suyu sağlıyor. Derin yeraltı havuzu, tektonik yontma ve faylanma ile birlikte sıcak kayalar bu harika eserin kaynağıdır. Yataklarında bulunan kırmızı ve yeşilin parlak renkleri, termofilik alglerden kaynaklanmaktadır. Çöl benzeri çevrenin sulanması amacıyla yaklaşık yaklaşık 100 yıl önce kuyu açılarak oluşturulmuştur.
1. Kristal Buz Mağaraları, İzlanda
İzlanda’daki Vatnajökull buzullarında bulunan Kristal Buz Mağaraları, turistler için nefes kesici bir deneyimdir. Her kış, mağaralar cam gibi bir buz mavisi tonuyla sonuçlanan güzel bir buzul lagününe dönüşür. Camsı buz tonu, dışarıdaki hava kabarcıklarını sıkıştıran buzun ağırlığından kaynaklanmaktadır. Mağaralardaki boyut, şekil ve renk tonu sürekli değişmektedir. İzlanda’da birkaç buz mağarası vardır, ancak Vatnajökull buzul buz mağaraları en iyisidir ve Dünya’da bir mücevheri olarak görülür.
İzlanda’daki gizemli cam yapıların oluşumunu incelemek için glacio-speleology adı verilen bilim dalları vardır. Bu çarpıcı buz mağaralarının farklı boyut ve şekillerde oluşmasını bölgedeki buzun erime/donma yaşam döngüsü nedenine bağlıyorlar. İzlanda hidro-termal aktivitelere sahip volkanik bir ada olduğundan, bu kristal mücevherlerin oluşumunda önemli bir rol oynarlar. Kristal Buz Mağarası; Avrupa’nın en ünlü, en çok ziyaret edilen, en güzel ve en büyük buzuludur. Doğanın büyük işçiliğinin bir örneğidir.